ayraç satmak.
daha doğrusu çirkin ayraçlar satmak. sevmediğim derslerde kağıda, cin ali çizmekten mahrum bir sınıfa hayranlık uyandıracak çirkinlikte -evet çirkinlikte, çünkü gerçekten çirkinlerdi ve sınıfım da bunu fark edemeyecek kadar yeteneksizdi- karakterler çizmiştim. sonra da kağıdın koruyuculuğunu artırmak için dışını bantla kaplamıştım. ilk denemem fiyaskoydu. çünkü bant yamuk yapışmıştı. sonrasında tecrübe kazandım ve düz yapıştırmayı öğrendim. o kötü ayraçları üst sınıftan bir abla beğenmiş -inanılır gibi değil evet- ve birkaç tane satın almıştı. kazandığım parayı da arkadaşımla bölüşmüştüm. ortağımdı. tek desteği ben bantı yapıştırırken kağıdı düz tutmaktı. buradan ne kadar -çok afedersiniz- avanak olduğum anlaşılıyordur. sonrasında tecrübe kazandım, ortaklık işine hiç girmedim. ayraç işinde de bir nebze yol katettim. bant ilkelliğinden kurtuldum, artık laminasyon kağıdıyla kaplıyorum ayraçları. ve çizim yeteneğim de eskiye nazaran daha iyi. ama bu iş gelir kapım değil. hobi sadece. ayraç satarak bu devirde yaşamak namümkün malumunuz.
salyangoz yazar
-
dobarlan bıragma
rütbe: 107,65
-
mustafa kutlu
1945 doğumlu türk öykü ve deneme yazarı. filmi çekilen uzun hikaye kitabından da kendisini tanıyanlar olabilir.
tabiat sevgisi baskın, mütevazi bir yazar. bunu öykülerinde fazlasıyla görebiliyoruz. aynı zamanda halkın içinde büyüdüğü için insan ilişkilerini iyi gözlemleyebilmiş. insanları çok iyi t…
200 entry'ler
-
ilk işiniz neydi
-
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış
önemli* bir kimsenin, kendisine tavır alan önemsiz olarak gördüğü insanları umursamaması durumunu tarif eden deyim.
bana kalırsa cengiz aytmatov'un kitap ismi olarak seçtiği cengiz han'a küsen bulut ifadesi de aynı durumun tavşan bakış açısıyla yaklaşılmış halini tanımlıyor.
deyim genelde dağın bakış açısıyla kullanıldığı için, küçük görülmesi bende tavşana karşı bir sempatiye sebep oluyor. kendisine fazla yüklenildiğini düşünüyorum. dünya, kendisini dağ zanneden bireylere dolu. onları memnun edeceğiz diye tavşanları küstürmeyelim lütfen. yalnız değilsiniz tavşanlar.
bu şarkıyı da, tavşanın hislerini görmezden gelmeyen bir bakış açısıyla yazıldığı için ayrıca seviyorum. kanalı da tavsiye ederim.* -
mukayese
kıyas kelimesinden türemiş arapça kökenli kelime.
-
allame
anadolu üniversitesi çizgi film ve animasyon bölümü mezunu aynı zamanda.
bu bilgi beni çok şaşırtmıştı niyeyse. sert bir dili olunca ihtimal vermemişim sanırım. ah şu ön yargılar.
şu da kendisini ilk kez dinlediğim şarkıdır. memleketlim olarak geç tanımış olmanın hüznü içerisindeyim. gidip bunun için de bunalıma gireyim ben. -
tembel hayvan
zootropolis filminde konusu geçen bir karakterdir.
-
zor bir ailede büyümek
susan forward tarafından kaleme alınan, geçmişi onarmanın ve hayatı geri kazanmanın yollarını anlatan kitap.
babamın, yıllar sonra toksik bir ebeveyni olduğunun ve onlara ne derece bağımlı olduğunun farkına varmasını sağlayan da bir kitap aynı zamanda. bu sebeple benim için fazlasıyla epik.
içeriğinde bizim çevreyle inanılmaz derecede benzer örnekler var. dünyanın öbür ucunda bile insanlar aynı sorunlarla savaşıyor; aile baskısı, çevre baskısı, taciz, içi boş kutsal aile zihniyeti vs. hem toksik ailenin ne olduğunu, ne tür bir sorunla karşı karşıya olduğunuzu öğreniyorsunuz hem de çözüm olarak neler yapabileceğinizi. sorunları tek başınıza aşmanıza yardımcı olmasa da farkındalık kazanmanız açısından faydalı. zaten en önemlisi de ortada bir sorun olduğunun farkına varmak. sonrasında da değişim kaçınılmaz olur.
kek: yayınla demeden önce sorsa keşke 'yazına göz at, yanlış var mı bi bak, emin misin şuvan' diye. elim değdi, pat diye yayınladı. cık cık. -
gizli gizli dinlediğiniz şarkılar
kpop şarkılardır.
twxq diye bir grup vardı, ilk onları dinleyerek başladım kpop'a. şu şarkıyı çok dinlerdim mesela. sonra dağıldılar.
sonra bigbang'le tanıştım şu şarkıyla. klipleri mp4'üme yüklerdim, hem dinler hem de izlerdim. sonra müziği bıraktılar.
şu grubu da dinlerdim. bir tabur neredeyse.*
bir de şu müziği çok dinlerdim, klibini izlerdim sürekli.
şimdilerde anılarımı yad etmek için gizli gizli ve midem bulana bulana izliyorum aynı klipleri. of, gerçekten utanç kaynağımsın ergenlik.
yani, böyle bir geçmişe sahip olunca blackpink dinleyen kardeşime de bir şey diyemiyorum. umarım bu bataklıktan en az hasarla çıkar. tüm ergenlenler için de temennimdir bu. dua niyetine. -
abur cubur yeme kuralları
-saklanılan abur cuburların daha öncesinde birileri tarafından araklanmadığından emin olmak.
-"beni neden çağırmadınız" diye feryad-ü figan edeceği bilinen kardeşe çok öncesinden abur cubur yiyileceği bilgisini vermek.
-tüm aile efradının bir araya geldiğinden emin olmak.
-abur cuburları herkesin -özellikle de küçük kardeşin- uzanabileceği mesafeye koymak.
-aynı anda başlamak.
-küçük bir "sen çok yedin, hayır sen daha çok yedin" kavgası yapmak.
-ebeveynlerin öfkeli bakışlarıyla kavgayı sonlandırmak.
-paketlerin dibini sıyırma işlemini en küçük kardeşe bırakmak.
-ve kapanış.
(bkz: aile evinde yaşamak) -
epik fotoğraflar
geçen yine tozu dumana katmışım. görsel
-
peyk
90'lı yıllarda irfan alış, serdal ersoy, ertan çalışkan, özgür ulusoy ve barış tokgöz'ün bir araya gelerek kurduğu müzik grubu.
ayrıca şuradaki şarkının da sahibi olan grup.
kekstra: düşündüm de, köleler ve kilitler adlı şarkıyı da paylaşmalıyım.
bir de bu şarkının irfan alış'ın dilinden hikayesini paylaşayım.
bu da konuyla ilgili haberin olduğu herhangi bir link. -
epik sözlük için kanal önerileri
müzik kanalı da bu önerilere eklenebilir.
-
hümeyra
1947 doğumlu, tam ismi fatma hümeyra akbay olan, çoğumuzun avrupa yakası'ndan tanıdığı ses sanatçısı, söz yazarı, besteci ve oyuncu olan hanımefendi.
çeşitli şiirleri seslendirdiği şuradaki albümü de dinlenilesi türden. -
oportünizm
fırsatçılık.
her durumda kendi çıkarını düşünmeyi ve amacına ulaşmak için bazı ilkelerden vazgeçmeyi gerektiren etik olmayan davranışlar bütünü.
kardeşlerin çikolatayı bölüşürken büyük dilimi kendisine ayırması bu duruma örnek gösterilebilir.
ayrıca;
(bkz: artarak devam eden fırsatçılık)
(bkz: maraş'ın fırsatçı taksi sürücüsü)
d: hata düzeltmesi. -o kadar dikkat et yine hata çıksın, cık cık.- -
asabiyet
sinirlilik ve öfke anlamlarına gelen arapça kökenli kelime.
ikincil anlam olarak; akraba, soy, kavim ve millet dayanışması gütmek.
üçüncül anlam olarak; karadenizlilik belirtisi. -
aşk mark ve ölüm
2022 yılında seyirciyle buluşan, senaristliğini ve yönetmenliğini cem kaya ile mehmet akif büyükatalay'ın yaptığı, görüntü yönetmenliği ve kurgusunu yine cem kaya'nın üstlendiği, 1961'li yıllarda almanya'ya göçen türklerin hikayesinin anlatıldığı belgesel.
göç eden ilk ve sonraki neslin yaşadığı zorluklar, alman toplumu içerisindeki var olma savaşları, maruz kaldıkları ırkçılık, haksızlık, grevler ve tüm bu olumsuzlukların üstesinden nasıl gelindiğini anlatan bir belgeseldi özetle. konu daha çok müzik ekseninde döndü. kurgu da şahaneydi, klasik belgesellerden farklıydı. bu açıdan birçok kişinin de seveceğini düşünüyorum.
şu sıralar mubi'de gösterimde. ilgisini çeken olursa baksın derim.
ayrıca cem kaya'nın belgeselle alakalı konuştuğu bir vidyo var kutsal motor kanalında, izlemek isterseniz tıklayabilirsiniz.